01 Şubat 2010

Çiçeklerimizi Söküyorlar, Köklerinden…

  Mahalleye yeni taşınan ailenin çocuğu, tüm mahallelinin yıllardır elbirliğiyle yetiştirdiği ve şimdi tümünün övüncü olan parktaki nadide çiçekleri köklerinden söküp söküp çıkarıyor, sonra da sinema seyreder gibi kendini sessiz sedasız seyreden mahalleliye dönüp, dönüp gülüyordu. “Ağzı var, dili duvar” mahalleli, onun bu gülüşüne bir anlam veremiyor, kendileriyle oyun mu oynanıyor, alay mı ediliyor bir türlü anlayamıyorlardı. İçlerinden birisi, bir süre sonra sesini yükseltir gibi oldu, “Oğlum, biz yıllarca yemedik, içmedik, çeşit çeşit renkleriyle, çeşit çeşit boylarıyla, türleriyle bu çiçekleri, bu kıraç toprakta kolay mı yetiştirdik sanki?” demeye kalkışır gibi oldu ama… Çocuğun dönüp, kendisine öcü gibi baktığını görünce birden korktu, sesini kesiverdi. Bir başkası, “Ya Allah” deyip, bir deneme de kendi yaparken, o da birden susuverdi. “Yavrucuğum, biz çiçeklerimizin her birine, ömrümüz boyunca gözümüze bakar gibi baktık, onlarla her zaman övünç duyduk” derken, o da karşısında bir çift öcü bakışları görünce meğer korkudan dili tutulmuş, sesi çıkmaz olmuş. Çocuk bir yandan çiçekleri sökmeyi sürdürürken, bir yandan da arada sırada başını çevirip mahalleliye bakıyor, “Gördük, görmedik, demeyin” dercesine öcü bakışlarını topluluğun üzerinde dolaştırıyordu. Bir delikanlı, yaşından umulmayacak bir çekimserlikle, işi dedikoduya döktü: “Kulaklarımla duydum, geçen gün” dedi. “Bize sert sert baktı ve ‘Bana el kaldıran olursa, suratının ortasında babamın yumruğunu bulur’ dedi.” Orta yaşlı bir mahalleli de, iki gün önce oğlundan duyduklarını dile getirdi çekine çekine: “Benden duymuş olmayın ama, babası olacak o zengin adam diyormuş ki, ‘Oğlumun canını sıkmasınlar, yoksa hepsinin evlerini, dükkanlarını, bahçelerini satın alırım, tüm mahalleyi kendi özel bahçeme çeviririm’ diyormuş.” Mahalleye yeni taşınan zengin ailenin çocuğu, herkesin ortak övüncü olan nadide çiçekleri köklerinden söküp çıkararak hem kendinin, hem babasının gücünü herkese göstererek, kendini “En büyük kendisinin olduğuna” inandırmaya çalışırken… Onun bu güç gösterisi karşısında yalnızca birbirlerinin duyabileceği bir sesle, kendi aralarında konuşan mahalleli ise, “Ay gerçekten çok yazık oluyor çiçeklerimize…” ve “Ay vallahi gerçekten çok üzülüyorum bu günleri gördükçe” diye iç geçirerek, ortak övünçleri çiçeklerine ve ortak varlıkları mahallelerine sahip çıktıklarına inandırmaya çalışıyordu kendini…

YASAL UYARI: Bu sitede yer alan tüm içerik, METE AKYOL'a aittir. METE AKYOL'un yazılı izni olmadan, bu içeriğin kopyalanması, imzalı veya imzasız kullanılması, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Menu Title