01 Ağustos 2010

Hiç aklımdan çıkmıyor ki Lavoisier

  Bilenlerimiz, unutmuş olabilir, bilmeyenlerimiz şimdi öğrenebilir. “Bildiğimizin tekrarı” diyenler ise, bağışlasınlar: Kimya biliminin dehası olarak kabul edilen Lavoisier, aslında bir hukukçuydu. Yalnızca bilimsel alanda kalmış, “eylemsiz” bir hukukçu da değildi; hukuku uygulayan, hukuktan yararlanılması ilkesine inanan bir hukukçuydu da… Onun bu alanda yaptığı iş, hukuku gerektiği biçimde uygulamayan hukukçular karşısında dikilmek ve onlara hukuku, uygulanması gerektiği doğrultuda uygulayarak göstermekti. Hukukun üstünlüğüne böylesine saygı gösterilmesine, günümüzde “ders vermek” deniliyor. Dersin böyle olanı, öğretmenin, öğrencisine verdiği derse pek benzemiyor. Burada ders veren de, ders alan da, aynı öğrenimi görmüş iki meslekdaştır. Birinin ötekine verdiği ders ise, aslında yapılması gerekeni öğretmek değildir, anımsatmaktır. O, işte böylesi bir “eylemli hukukçu”ydu ve işte bu nedenle baroya kayıtlı olarak Paris’te avukatlık yapıyordu. * * * Lavoisier, dünyadaki ününü yalnızca kimya alanındaki buluşları nedeniyle yapmış değildi. Bilimsel gözlemleri üzerine yaptığı konuşmaları da ona büyük ün kazandırmıştı. Kendine özgü bir özelliği de, doğru olduğuna inandıklarını, çevresindekilerle paylaşmasıydı. Bu özelliği ona da, insanlığa da çok pahalıya mal oldu. Kimya bilimini reddeden bağnazları gösterip “Bu kelleler hiçbir şeye yaramaz” dediği için tutuklandı. O gün sözüm ona yargılandı ve aynı gün giyotinle ölüme mahkum edildi. Lavoisier, kafası kesilmek üzere giyotine götürülmeden önce matematikçi arkadaşı Lagrange’i çağırdı ve onla özel bir görüşme yaptı. Arkadaşına bir sır olarak söylediği sözler şunlardı: “Kafam sepete düştüğünde gözlerime bak” dedi. “Gözümü iki kez kırparsam, insanın beyni, kafası kesildikten sonra da bir süre çalışmaya, düşünmeye devam ediyor demektir…” Lavoisier’nin kafası kesildi, sepete düştü ve gülerek gözünü iki kez kırptı. Bu olaydan sonra matematikçi Lagrange önce, onun hakkındaki şu son ve değişmez yargısını açıkladı: “Lavoisier’nin bu son saniyedeki onurlu duruşu ve bilimsel arayışı, bilimselliğin ve uygarlığın yüzyıllar boyu sürecek meşalesidir” dedi. Sonra da onun, insanlığa yapacağı daha birçok hizmetlerini engelleyenler için yargısını ve öngörüsünü bildirdi: “Ama onun, insanlığa yapacağı daha birçok hizmetlerini engelleyen bağnaz kafalar ise, içinde bulundukları karanlıklardan kendilerini hiçbir zaman kurtaramayacak ve insanlığa kötü bir örnek olarak kalacaklardır…” Şimdi Lavoisier’nin, hukukçu kimliğiyle hukukçulara ders vermesi; dört duvar arasında bilimsel çalışmalarını sürdürme çabası ve insanlığa yapacağı hizmetlerinin engellenmesi, durup dururken aklına nereden geldi diyebilirsiniz. En yalın biçimde açıklayayım duygularımı: “Bir buçuk yıldan bu yana her gün, her gece, hiç aklımdan çıkmıyor ki Lavoisier…”

Etiketler:, ,

YASAL UYARI: Bu sitede yer alan tüm içerik, METE AKYOL'a aittir. METE AKYOL'un yazılı izni olmadan, bu içeriğin kopyalanması, imzalı veya imzasız kullanılması, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Menu Title