01 Şubat 2007

Kağıt Kalem Başına, Lütfen…

  Bütün Dünya’nın bu sayısında “Unutamadığım Anım” başlıklı yeni bir bölüm bulacaksınız. Naz edeceğinizi bilmemize karşın müjdemizi şimdiden verelim: Bu bölümün yazarı siz olacaksınız. “Ben yazı yazmaya alışık değilim ki yazabileyim” der ve işi yokuşa sürerseniz, okurlarımızı güzel bir anınızdan, kendinizi de bu anınızı paylaşmanın güzelliğinden yoksun bırakmış olursunuz. Sizi etkileyen bir anınızı çevrenizle paylaşmanızın beyinsel lezzetini elbette bilmiyor değilsinizdir. Bir kez daha diretebilirsiniz: “Anlatmak kolay ama, yazmak zordur” diyebilirsiniz. Biz de size o zaman, yazmanın anlatmak denli kolay olduğunu kanıtlarız. Lütfen hiç unutmayın: “Bir olayı, bir yakınınıza, bir dostunuza sözle anlatabiliyorsanız, o olayı yazıyla da aynı akıcılıkta anlatabilirsiniz.” Bu konuda yaptığımız bir deneyi ve o deneyin “mutlu son”unu anlatacağız şimdi: Çetin Kocaer Ağabey ile lise günlerimizde başlayan ağabey-kardeş ilişkimiz, yaşamımızın lise sonrası bölümünde eşlerimizin de katılımıyla bir aile dostluğu içtenliğine dönüşmüştür. Aynı kökenden filizlenip, birlikte aynı içtenlikli dostluk atmosferini oluşturduğumuz iki arkadaşımızın daha katılımıyla geçen ay yeni yıl ve bayram tatilimizi birlikte geçirirken Çetin Kocaer Ağabey, “Unutamadığım” dediği bir anısını anlattı bize… Onun tatlı tatlı anlattığı bu “unutamadığı” anısını dinledikten sonra, bir öneride bulundum kendisine: “Lütfen bu anını yaz ve bana gönder, ağabey” dedim. “Bu anıyı Bütün Dünya okurları da okusun.” İki yıl önce emekliye ayrılıncaya değin tüm çalışma yaşamı süresince ülkenin önde gelen iki sanayi kuruluşunda hem kuruculuk hem genel yönetmenlik yapan Çetin Ağabey, kendine özgü yönetim yeteneğiyle işi bir anda yokuşa yöneltti: O, “Ben yazı adamı değilim ki” diye başladı, biz kendisini dördüncü sözcüğünden sonra konuşturmadık: “Bu anlattıklarını aynen anlattığın gibi kağıda geçir, bak ne güzel olacak” diye direttik. Çetin Kocaer Ağabey’in “unutamadığı” anısını, 92’nci sayfamızda bulacaksınız. Onun hem çok zarif bir “unutamadığı” anısını paylaşacaksınız hem de “Ben yazı yazamam ki” diyen bir kişinin, anlattıklarını aynen anlattığı gibi kağıda geçirerek, aynen anlattığı tatlılıkta bir yazı yazabileceğine tanık olacaksınız. Sonra siz de onun yaptığı gibi yapacaksınız ve… Yazamayacağınızı sandığınız bir anınızı, anlattığınız gibi kağıda geçireceksiniz, sonra da bize göndereceksiniz.

Etiketler:

YASAL UYARI: Bu sitede yer alan tüm içerik, METE AKYOL'a aittir. METE AKYOL'un yazılı izni olmadan, bu içeriğin kopyalanması, imzalı veya imzasız kullanılması, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Menu Title