21 Kasım 1993

En Güzel Başbakan, Bizim Başbakan…

Başbakan Tansu Çiller'i eleştirilerden koruyan özel bir yasa yok... Kendisinde ise, sevmeyenlerinin yü­züne bir daha bak­mamak gibi bir huyda yok... Buna karşın politikacılar da, gazeteciler de, yine de istedikleri gibi eleştiremiyorlar onu. Çünkü Başbakan Tansu Çiller, çok güzel bir kadındır. Başbakan Tansu Çiller’in güzelliği ile Türk toplumunun “güzel kadın"a olan ilgisi yan yana gelince, bu ilgi, bu güzel­lik karşısında birden, şövalye zırhına dönüşüverdi. Ve bu ilgi, Başbakan Tan­su Çiller’in güzelliğini bir koza örneği her bir yanından sarıp, korumaya alıverdi. Şimdi politikacılar da, ga­zeteciler de, bu zırhı bir türlü delemiyorlar, iğnelerini de, çu­valdızlarını da güzel hedefleri­ne bir türlü ulaştıramıyorlar. Vazgeçtik iğneler, çuvaldız­lar batırılmasından, Türk toplumunun güzel kadına olan bu üstün ve saygın ilgisi, koruma­sına aldığı Başbakan Tansu Çiller’e toz bile kondurtmuyor. Bir genel seçim öncesi kür­süye, elinde iki anahtarla çı­kıp, “Bunların ikisi de sizindir... Birisi otomobilinizin, öteki ise evinizin anahtarı­dır... Siz bana oyunuzu verin, ben de size bu iki anahtarını­zı vereyim” dedikten sonra ve oylarımızı aldıktan sonra anahtarları da, sözünü de, bizi de unutan Tansu Çiller’e, han­gimiz çıkıp da bu sözlerinin hesabını sorduk? Hangimiz onun karşısında dikilip de. "O anahtarları gös­terdin, gösterdin, şimdi niçin vermiyorsun?” diye çıkıştık? Bunu hiçbirimiz yapmadık, yapamadık... Çünkü Tansu Çiller’e kıymadık, kıyama­dık... Çünkü Tansu Çiller, çok güzel bir kadındır. Tansu Çiller Devlet Baka­nı olunca bizden sadece 500 gün izin istemişti. "İstediğin 500 gün olsun... Her dakikası da sana helal ol­sun” dercesine bir içtenlikle ve cömertlikle ona 500 günümüzü de verdik ama... Enflasyon ne Temmuz’da inmeye başladı, ne de Ağustos’ta “herkesi şaşırtacağı” en düşük düzeyinde durdu. Üstüne üstelik, 500 gün bit­tiğinde ise, 500 gün önceki düzeyinin de üstlerinde bir yerle­re çıktı. İçimizden aklı başında biri­miz çıkıp da, “Hani ne oldu, bacı?.. Temmuz da geçti, Ağustos da geçti, o yetmedi, 500 gün de geçti, enflasyon­dan yine de bir ‘tık’ yok” diye hesap sorduk mu Devlet Ba­kam Tansu Çiller’den?.. Sormadık, soramadık... Çünkü ona kıymadık, kıyama­dık... Çünkü Tansu Çiller, çok güzel bir kadındır. Güzel kadın Tansu Çiller, bir önceki DYP kongresinde partinin genel başkanı seçildi­ğinde, gerçek kazanan, yine Türk toplumunun güzel kadı­na olan üstün ve vazgeçilemez ilgisi idi. Kadın güzelliğinin en üst düzeyde ilgi çektiği özellikle, Kayseri, Rize, Gümüşhane, Konya, Trabzon, Çorum, Yozgat gibi illerimizin DYP dele­geleri, iki günlük kongre süresince kürsüden seyrettikleri bir güzel kadını genel başkan seçerek, demokratik oyları sa­yesinde onu hemen her gece, hemen her televizyon ekranın­da görebilmek olanağına kavuşabilmişlerdir. İşte böylesi bir ilgi zırhı içinde korunan Başbakan Tansu Çiller’e, hiçbirimiz kal­kıp da, “Türkiye'ye sırt çevi­ren Aliyev'le buluşmak için taa Moskova’ya neden gittin, benim güzel bacım?” deme­dik. “Haydi, gittin diyelim... Petrol boru hattını Yeltsin’le ne demeye konuşmaya kalkı­şırsın?” diye soranımız da olmadı. Olmadı, olamadı... Ona kıy­madık, kıyamadık. Çünkü Tansu Çiller, çok güzel bir kadındır. Başbakan Tansu Çiller'i gözlerimizi dört açarak seyret­tik ama, onu çok zaman, iki kulağımızı da kapayarak dinle­dik. “Beyaz at şaha kalkıyor, şaha...” dedi, gülmedik bile. “Kol kırılır, yeni içerde kalır” dedi, yine dudaklarımızı ısır­dık, yine frenledik gülmemi­zi... “Rusya’nın demokrasi ve meşrutiyet içinde gelişmesini istiyoruz” dedi, duymazlıktan geldik. Ülkede 36 yurttaşın öldü­rüldüğü bir günün akşamı televizyonda 32 dişini göstererek gülüşüne kör baktık, görmemiş gibi yaptık. Gık bile demedik, bu işe bozulduğumuzu belirtmedik. Bozulmadık, bozulamadık... Kıymadık, kıyamadık... Çünkü Tansu Çiller, çok güzel bir kadındır. Anadolu'nun bağrından kopup, koşa koşa Ankara’ya gelen DYP Kongresi’nin tüm delegelerinden Allah bir kez daha razı olsun... Onların demokratik oyları sayesinde Türk toplumu, kadının güzel olanı karşısındaki üstün ve vazgeçilemez ilgisini bir kez daha kanıtladı. Onların o demokratik oyla­rı sayesinde güzel Tansu Çil­ler, DYP’nin Genel Başkanı olarak bir kez daha DYP’lilerin ve SHP’lilerin başında kaldı. Türkiye'nin Başbakanı olarak da, bir kez daha tümümüzün başında kaldı. Kendisine yöneltilen tüm eleştiriler karşısında güzel Başbakan’ımızı Çin Seddi aşılmazlığıyla koruyan “güzel kadına olan üstün ve vazgeçil­mez" ilgimiz, bu ilgimizi Anadolu'nun dört bir yöresinde temsil eden DYP delegelerimizin demokratik davranışları ve başarılı görev anlayışları sonu­cu bir kez daha bütün dünyaya açık açık haykırıldı. Biz de, tüm dünyanın bunu böyle bilmesini istiyoruz Ayrı­ca tüm dünya şunu da bilmeli­dir ki, biz hiç kimseye, bir tek çakıl taşı bile vermek niyetin­de değilizdir. Ve kim bunun aksini düşü­nüyorsa, bilmelidir ki o piş­man olacaktır. Ne mutlu Türk toplumuna... Başbakanımız Tansu Çil­ler, çok güzel bir kadındır, çünkü...

Etiketler:, , , , , , , , , , , ,

YASAL UYARI: Bu sitede yer alan tüm içerik, METE AKYOL'a aittir. METE AKYOL'un yazılı izni olmadan, bu içeriğin kopyalanması, imzalı veya imzasız kullanılması, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Menu Title