01 Kasım 2015

40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra

      Bu yılın Kasım’ından tam kırk yıl önce, Türkiye’de tıp alanında ulaşılacak uluslararası bir başarının ilk adımı atılıyor, iki böbreği de çalışmadığı için ölümle yüzyüze gelen “delikanlı adayı” yaşlarındaki genç bir çocuk, annesinin verdiği böbreğin kendi vücuduna takılması sonucu yeniden yaşama kavuşturuluyordu. Ölümün yaşamı yok edici gücünü ortadan kaldıran ve tüm güzellikleriyle yaşamı yeniden egemen kılan bu ilk başarılı organ nakli ameliyatı, tıp alanında ülkede devrimsel bir atılımın başlangıcını oluşturuyordu. İnsanlar için bir çeşit yaşam güvencesi anlamına gelen organ nakli ameliyatını 3 Kasım 1975 tarihinde Türkiye’de başlatan 31 yaşındaki uzman doktor Mehmet Haberal, bu hizmetini “Kesinlikle yerine getirmem gereken bir görevim” sözüyle tanımlıyor, başarısının gururunu ise “hizmetinde olduğu” ülke insanlarıyla paylaşıyordu. Amerika’daki uzmanlık çalışmalarında ve özellikle de, dünyada ilk karaciğer naklini gerçekleştiren hocası Prof. Dr. Thomas Starzl’dan öğrendiği organ nakli konusundaki bilgilerini Türkiye’de uygulamak için aradığı olanağı genç doktor ancak o gün bulabilmişti. Çalıştığı Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören bir hastası ona, böbrekleri çalışmayan üç çocuğunu kaybettiğini, aynı hastalık nedeniyle şimdi dördüncü çocuğunu da kaybetmek üzere olduğunu söylemiş ve doktordan, “Hiç olmazsa bu çocuğunu kurtarmasını” istemişti. “Organ nakli” önerisini baba Mehmet Emin Çalışkan’ın onaylaması ve eşi Mürüvvet Çalışkan’ın çocuğuna bir böbreğini vermeyi kabul etmesi üzerine uzman doktor Mehmet Haberal harekete geçmiş, 3 Kasım 1975 tarihinde Hacettepe Hastanesi’nde, hocalarının da ilgi ve merakla izledikleri Türkiye’deki başarılı ilk organ nakli ameliyatını yapmıştı. “Türkiye’de ilk organ nakli” haberiyle, bu ameliyatın uzman doktor Mehmet Haberal tarafından yapıldığı haberi, Hacettepe yönetimi tarafından “her türlü olasılık gözönünde bulundurularak” bir ay süreyle gizli tutulmak istenmiş, fakat bu “giz” ancak 17 gün saklanabilmişti. 20 Kasım 1975 tarihli Milliyet gazetesinin birinci sayfasında Adliye başkatibi Mehmet Emin Çalışkan ve eşi Mürüvvet Çalışkan’ı, çocukları ve yakınlarıyla gösteren bir aile fotoğrafının eşliğinde, “Hacettepe’de bir annenin böbreğinin, çocuğuna takıldığı” haberi yayımlanınca, Hacettepe Üniversitesi’nin 17 günlük gizi, bir anda toplumun övüncü oluvermişti.   * * * 2000 yılında Roma’da, beş bin organ nakli cerrahının katılımıyla düzenlenen Dünya Organ Nakli Derneği’nin büyük kongresinde adı, “Dünyada Organ naklinin öncüsü” 14 biliminsanından biri olarak ve Papa 2. Jean Paul tarafından bu 14 biliminsanına verilen “Organ Nakli Öncüsü Madalyası”nın sahibi ve ayrıca… Onur üyesi de seçildiği 80 bin üyeli Amerikan Cerrahlar Koleji’nin bugün yöneticileri arasında yer alan Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın, 40 yıl önceki bu devrimsel atılımının bugün 40’ncı yılında ulaştığı düzeyde anılması amacıyla, bu konuda 40 yıl önce yayımlanan Milliyet’teki haberi belge özelliğiyle şimdi bir kez daha yayımlıyoruz: HACETTEPE’DE BİR ANNENİN BÖBREĞİ, ÇOCUĞUNA TAKILDI 3 kardeşi de böbrek hastalığından ölen Bahtiyar Çalışkan’ın, yeni böbreği kabul edip etmeyeceği 1 ay içinde anlaşılacak. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde Türkiye’de ilk defa başarılı bir böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirilmiş, iki böbreği de çalışmaz hale gelen 14 yaşındaki bir gencin böbrekleri çıkarılıp, annesinden alınan bir böbrek takılmıştır. Ameliyatı Prof. Yılmaz Sanaç’ın asistanı Uzman Doktor Mehmet Haberal başkanlığında bir transplantasyon ekibi yapmıştır. Hacettepe yetkilileri, bazı bilimsel nedenlerle ve olayın istismar edilmesini önlemek amacıyla 3 Kasımda yapılan ameliyatı ve başarılı sonuçlarını saklı tutmuşlardır. Kasım ayı başında adliyede baş katip olan Mehmet Ali Çalışkan, nefrit teşhisiyle Hacettepe’ye yatırılmıştır. Hacettepe’de Bahtiyar Çalışkan’ın iki böbreğinin de çalışmadığı görülmüştür. Hasta gencin babası, “Daha önce 3 çocuğunun aynı hastalıktan öldüğünü” söyleyerek, “Bu çocuğunun kurtarılmasını” istemiştir. Bunun üzerine, Dr. Haberal harekete geçmiş ve çocuğun annesi Mürüvvet Çalışkan, bir böbreğini vermeyi kabul edince, 3 Kasım tarihinde ameliyat yapılmıştır. Üç saat süren ameliyatın yönetimini Dr. Haberal yapmış, ameliyatta çalışan transplantasyon ekibinde ise, Prof. Dr. Yılmaz Sanaç ve Doç. Ümit Saatçı da bulunmuştur. Ameliyat sırasında Bahtiyar Çalışkan’ın iki böbreği çıkarılmış, bunların yerine annesi Mürüvvet Çalışkan’dan alınan bir böbrek takılmıştır. Ameliyattan bir gün sonra takılan böbrek çalışmaya ve kanı süzmeğe başlamıştır. Bahtiyar Çalışkan mikroptan arındırılmış özel bir bölüme alınmıştır. Halen bu özel bölümde tutulmaktadır. Çalışkan, devamlı olarak doktor denetimi altında tutulmaktadır. Bahtiyar Çalışkan’ın vücudunun takılan yeni böbreği atıp atmayacağı bir ay içinde belli olacaktır. Ancak, sonucun şimdiden başarılı olduğu, Hacettepe yetkililerince belirtilmektedir. DR. HABERAL KİMDİR? Ameliyatta asıl sorumluluğu yüklenen bilim adamı Dr. Mehmet Haberal, daha önce Hüsnü Göksel’in yanında asistan olarak çalışmış, sonra Prof. Yılmaz Sanaç’ın asistanlığına geçmiştir. Burada asistanlık yaparken, iki yıl içinde Amerika’ya gönderilen Dr. Haberal, burada özellikle böbrek ameliyatları üzerinde çalışmıştır. BABASI NE DİYOR? Bahtiyar Çalışkan’ın babası Mehmet Ali Çalışkan da, bir rahatsızlık dolayısıyla Hacettepe’de yatmaktadır. Bir erkek ve iki kız çocuğunu aynı hastalıktan kaybettikten sonra dördüncü çocuğunun kurtarılma umudu belirmesinden duyduğu sevinci ifade etmekte, başta “Dr. Haberal olmak üzere ameliyata katılan bütün ekibe teşekkür ederim” demektedir.

Etiketler:, , , , , , , , , ,

YASAL UYARI: Bu sitede yer alan tüm içerik, METE AKYOL'a aittir. METE AKYOL'un yazılı izni olmadan, bu içeriğin kopyalanması, imzalı veya imzasız kullanılması, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Menu Title