01 Mart 2008
Bir Yazarın Adım Sesleri…
Yazarımız Doktor Mehmet Uhri’nin asıl mesleği dışında en çok uğraştığı konu, yazarlıktır. Yazmayı en az doktorluğu düzeyinde önemsemesine karşın, bir yazısını ne denli çok beğendiğinizi söylemeye görün ona… Sizi o an durdurur ve sözünüzü tamamlamanıza ne olanak verir, ne izin verir.
Siz, “Bir hata mı yaptım acaba?” kuşkusu içinde kıvranırken o, kendine özgü bir içtenlikle ve inandırıcı olmak için çırpındığı bir alçakgönüllülükle, yazarlık kimliğini de aynı biçimde tanımlar:
“Benim yazarlığım, amatör heves sınırları içinde kalmış bir zevk uğraşıdır” der.
Yıllardır hep böyle tanıdığım Dr. Mehmet Uhri’yi, yukarıdaki birkaç satırda, size de doğal olarak böyle tanıttım.
Şimdi de onun, elindeki bir yabancı dergiyi gösterirken duyumsadığı sevincinden kaynaklanan mutluluğunu ya da mutluluğundan kaynaklanan bir sevincini anlatayım:
“Yunanistan’da yayımlanıyormuş bu dergi” dedi o gün. “Adı, ‘Polifonies’. Türkçesi, ‘Çok Seslilik’… Yunanca, Türkçe ve Bulgarca yayımlanıyormuş. Bir de bu sayfaya bakın…”
Onun bakmamı istediği “bu sayfa”da, birkaç ay önce Bütün Dünya’da yayımlanan “Kilimin Düğümü” başlıklı öyküsü vardı.
“Nereden bulmuşlar, nasıl geçmiş ellerine bilmiyorum ama” dedi. “Kilim konusunda özel bir sayı hazırlamakta oldukları sırada görmüşler yazımı…”
Dr. Mehmet Uhri’yle o gün, birbirimizin ellerini sıkı sıkı kavrayarak “çok özel bir dostluk anlaşması” da yaptık. Bundan böyle o, hiçbir zaman “Amatör heves sınırları içinde kalmış bir zevk uğraşı” diye tanımlayarak haksızlık etmeyecek yazarlığına…
Onun bu anlaşmamızı içtenlikle ve inanarak uygulaması ise, bizim sevincimizden kaynaklanan mutluluğumuz, bizim mutluluğumuzdan kaynaklanan sevincimiz olacaktır.
Etiketler:Bulgarca, Çok Seslilik, kilim, Kilimin Düğümü, Mehmet Uhri, Polifonies, Türkçe, Yunanca, Yunanistan