01 Ağustos 2015

Haberleri Okuyanlar ve Görenler

  İki tür gazete okuru vardır: Gördükleri haberleri okuyanlar ve… Okudukları haberleri görenler. Gördükleri haberi okuyan gazete okurları, kendilerine bildirilen olaylar konusunda ancak, bildirilen açının genişliğinde ve bildirilen çerçevenin sınırları içinde bilgi sahibi olabilirler. Okuduğu haberle yetinebilen bu okurlar, sıradan okurlardır. Okudukları haberleri gören sıradışı okurlar ise, okudukları gazetenin sayfalarında önce “buzdağı tepecikleri” görürler, sonra bu “tepecikler”in altındaki buzdağının, görünmeyen bölümünü görmeye çalışırlar. Buzdağının, denizin üstünde görünen “tepecik” adlı 1/9’luk bölümünün dışındaki 8/9’luk “gövde”sinin denizin altında kaldığı için görülememesi örneği, haberlerin gazete sayfalarındaki “buzdağı tepecikleri”nin altındaki 8/9’luk “ana gövdeleri” de görülmezler. “Okudukları haberleri gören” sıradışı gazete okurlarının “okurken gördükleri haberler”, haberlerin işte bu “ana gövde”leridir. Denizdeki buzdağının görülmeyen bölümü, suyun altındadır; fakat bir haberin görülmeyen bölümü, o haberin önünde ve arkasındadır. Sıradışı gazete okuru bir gazete haberini okurken, o haberin önündeki ve arkasındaki “görülmeyen ana gövde”sini de görebilmekte ve… Gazetedeki haberin, bir süre önce arkasında kalan hangi olayın devamı olduğunu ve bir süre sonra önüne çıkacak hangi olayın başlama nedeni olacağını anlayabilmektedir.   * * *   Şimdi çoğunluğumuz, çevremizde olup bitenlere baktıkça gözlerimizi hayretle açıp, birbirimize “Neler oluyor, Allahaşkına?” diye soruyoruz. Oysa şimdi çoğunluğumuzun hayret ederek açtığımız gözlerimizi, o bir süre önce gazetelerdeki haberleri okurken açabilseydik, miting alanlarındaki konuşmaları dinlerken açabilseydik, hem o günkü haberlerin arkalarını da, hangi olayların devamı olduklarını da görebilirdik, hem de o günün haberlerinin önünde sıraya girmiş, bekleyen bugünkü olayları da görebilirdik. Şimdi gözlerimizi hayretle değil ama bilinçle açabilmemiz için bir olanağımız ya da bir seçeneğimiz daha var önümüzde. Ya bunlardan yararlanıp, gözlerimizi bilinçle açacağız, haberler buzdağının ana gövdesini görebileceğiz ve… Çevremizde olup biten bugünkü olayların arkalarına bakıp, onların hangi olayların devamı olduklarını anlayacağız, sonra da aynı olayların neden olacakları önümüzdeki olayları görebilip, onlara karşı önlemimizi alacağız… Ya da, üç vakte kadar mı desem, beş vakte kadar mı desem, ilerde yine oturup, yine hayretle gözlerimizi açacağız, bu kez galiba ayrıca dövünerek de, yine soracağız birbirimize: “Neler oluyor, Allahaşkına?..” diyeceğiz, “Biz nerede ne hata yaptık da bu durumlara düştük?..” diyeceğiz.   * * *   Gördükleri her haberi okuyup da, o haberlerin “arkasında ne olduğunu ve önünde ne olacağını” bundan sonra görmek isteyenlerin yapmaları gereken tek eylem, “ciddi ciddi düşünmek”tir. Zor gibi görünse de, bunun da kolay yolu var: Çoğunluk, bugün okudukları haberlerin dünkü hangi haberlerin devamı olduğunu gözlerinin önüne getirsin, yeter… Bugünün haberlerini hangi haberlerin izleyeceği, o zaman kendiliğinden gözlerinin önüne gelecektir…

Etiketler:buzdağı, gazete, gazete okuru, gazete sayfaları, haberler