20 Haziran 1980

Satış Yapan Turiste Cevap

Milliyet Gazetesi KAPALIÇARŞI'nın  Nuruosmaniye  kapısında  büyük bir kalabalık vardı. "Herhalde açık giysili bir­kaç turist var da,  halk onların çevresinde birikmiştir" dedi  Sabri Güney. Arkadaşı Kâzım Aslan, kalabalığa yaklaştı ve başını uzatıp,  kalabalığın ortasında ne olduğunu görmek istedi.  Sonra da Sabri Güney’e döndü: "Hiç de öyle açık giysili turist filan yok burada" dedi “Bir adam yere birkaç şey  sermiş, onları  satıyor.  Halk da onun çevresinde  toplanmış.” Sabri Güney,  başına bu kadar kalabalık toplayabilen satıcının ne sattığını merak etti,  kalabalığın içine  daldı.  Seyyar satıcının yanına yaklaştığında ise , kendisinin bir turist olduğunu  gördü.        “Siz ne satıyorsunuz burada ?" diye sordu. Turist, hiç istifini bozmadı : “Yarımşar  kiloluk paket­lerde kahve var" dedi  “Biraz da sigara satıyorum." “Nereden getirdiniz bu sigaralarla kahveleri?" Turist, yine istifini bozmadan  yanıtladı:        “Polonya’ dan getirdim" dedi  “Bizim Polonya’da kah­ve çok boldur. Sigaralarımız da çok nefistir. Bir tane buyurmaz mısınız ? Alın , için bir  Polonya sigarası…  Severseniz , birkaç paket de size satarım." Sabri Güney’in tartışmaya başladığını  gören arkadaşı. Kazım Aslan,  bir an için ka­labalıktan ayrıldı, çevredeki dükkânların birinden bir  çift kadın çorabı aldı ve kalabalığı yarıp arkadaşının yanına geldi. “Ne tartışıyorsun  adamcağızla, Sabri”  dedi "Adam burada kahve satıyor,  sigara satıyor.  Buraya turist olarak değil, satıcı olarak gelmiş. İzin ver de,  biraz da ben pa­zarlık edeyim kendisiyle.” SABRİ Güney,  hiç de alıcı değildi. Polonyalı turiste biraz sert ko­nuştu: “Siz bu ülkeye turist ola­rak mı geldiniz. yoksa ticaret yapmak için mi geldiniz?”  dedi. Polonyalı turist, bekleme­diği bu soru karşısında biraz şaşırır gibi oldu, ama, kendini hemen toparladı, karşı saldırıya geçti :       “Bir turiste nasıl böyle konuşabilirsiniz ?” dedi “Siz ül­kenizde turistlere böyle mi davranırsınız? " KAZIM Aslan banları söyledikten sonra Po­lonyalı turiste döndü: “Biz, kahve, sigara istemiyoruz “ dedi.   “Al şu bir çift kadın çorabını da, bana yeşil gözlü, siyah saçlı bir Polon­yalı kadın getir." Polonyalı turist birden bo­zuldu, çömeldiği tezgahının başından fırlayıp, ayağa kalktı:        “Bu da ne demek oluyor böyle?" dedi. Kazım Aslan,  saf saf sür­dürdü konuşmasını:        “Madem buraya ticaret yapmaya gelmişsin" dedi, “Ben de senden bir Polonyalı kadın isteyip, karşılığında da bir çift kadın çorabı veriyo­rum işte.  Herhalde az bul­mazsın bu karşılığı...                 Biz de sizin ülkenize geldiğimizde hep böyle iş yaparız da..." Polonyalı  “satıcı-turist" daha fazla üsteleyemedi ,  sigara paketlerini, kahve pa­ketlerini toplayıp, geniş el çantasına doldurdu ve oradan uzaklaştı...      

Etiketler:, , , ,

YASAL UYARI: Bu sitede yer alan tüm içerik, METE AKYOL'a aittir. METE AKYOL'un yazılı izni olmadan, bu içeriğin kopyalanması, imzalı veya imzasız kullanılması, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Menu Title