Prof. Haberal’ın Dünya Organ Nakli Derneği Başkanlığı’na seçilmesi, onun kişisel yapısını ve bilimsel yeteneğini yakından tanıyan meslekdaşları için olağan bir “görev nöbeti değişikliği”dir; fakat içinde yetiştiği Türk toplumu için olağanüstü bir övünç ve gurur nedenidir. Kendi gözünde ve gönlünde ise onun bu başarısının anlamı, yalnızca büyük bir borcun, bir taksidinin daha ödenmiş olmasıdır. […]
Bir yanda ulusumuzu, “kasabının bıçağını yalayan dana” konumuna düşürücü düşman ayinleri, törenleri, ziyaretleri… Bir yanda Papa’nın, Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi olduğuna kendini bile inandırdığının kanıtı olan ve bu nedenle “Allah kelamı” kesinliğiyle açıkladığı, kendi el yapısı hükmü… Bir yanda, Rönesans’ın ilk ışıklarının doğduğu Avrupa’nın, şimdi dedeleri Galile’leri, Voltaire’leri, Bruno’ları yoksayan torunlarının Orta Çağ özlemi kokulu […]