Bir yanda ulusumuzu, “kasabının bıçağını yalayan dana” konumuna düşürücü düşman ayinleri, törenleri, ziyaretleri… Bir yanda Papa’nın, Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi olduğuna kendini bile inandırdığının kanıtı olan ve bu nedenle “Allah kelamı” kesinliğiyle açıkladığı, kendi el yapısı hükmü… Bir yanda, Rönesans’ın ilk ışıklarının doğduğu Avrupa’nın, şimdi dedeleri Galile’leri, Voltaire’leri, Bruno’ları yoksayan torunlarının Orta Çağ özlemi kokulu […]
Seksen yıldır ayrıntılarını hiçbir kitapta okumadığım, hiçbir kişiden duymadığım tarihsel bir gerçeği, seksen yaşımın ortasında geçen ay, Başkent Üniversitesi’nde dinlediğim bir derste öğrendim. Zil sesiyle başlatılan ve zil sesiyle bitirilen bir ders süresinin bu iki sınırlı zamanı ve dört yanını dört duvarın kuşattığı bir derslik mekanı içine sığdırılmış bir ders değildi, bu. Aramızdan ayrıldığı 76 […]