01 Nisan 2015
Önce Özür Sonra “Ayin”
Yıl, 1912-1913.
Balkan’larda kolu, bacağı kopartılmış bir ülke…
Önemli bir bölümü yokedilmiş perişan bir ordu…
Üretici gücü cephelerde eritilmiş, yokedilmiş bir nüfus…
Saldırgan düşmanla savaşmak için gönderildiği Suriye ve Yemen cephelerinde, bir yandan da sırtlarını, dindaşlarının kurşunlarından korumaya çalışan bir ordu.
Güney’de, Fransız askerlerinin üniformasıyla işgalci Fransızlar’a destek veren Ermeni kökenli Osmanlılar…
Doğu’da, Rus kışkırtmalı, Rus destekli Ermeni kökenli Osmanlılar’ın isyanı…
Yıl, 1915.
Çanakkale Boğazı’na balık kılçığı gibi batmış bir “yedi düvel” donanması…
Ve Çanakkale kıyılarını önce bombalarıyla döven, sonra çizmeleriyle çiğneyen gönüllü kölelerden oluşturulan bir karma ordu…
Bu ellerde 100 yıl önceki Nisan ayının “manzara-i umumiye”si budur.
100 yıl önce karşımıza, birlikte oluşturdukları “dünyanın en güçlü donanması”yla çıkan “yedi düvel”, 100 yıl sonra şimdi karşımıza, bu kez yine birlikte oluşturdukları “dünyanın en güçlü korosu”yla çıkıyor.
Ortak şarkıları, Türkleri “soykırımcı” ilan etmek, “barbar” ilan etmek nakaratından öteye geçemiyor.
100 yıl öncesinin aynı ayının, aynı günlerinde, ikisi karşısında da “nefs-i müdafaa” (kendimizi korumak) amacıyla silaha sarılmak zorunda kaldığımız iki “düşman”dan biri, yıllarca yinelediğimiz yüzleşme önerilerimizi duymazlıktan gelip, suçlamalarını sürdürürken öteki ise, “ayin” adı verdiği ve “yavuz hırsız” tavrıyla her yıl yinelediği “anma” toplantılarını, 100’üncü yıldönümü gerekçesiyle, bu kez daha da büyük bir coşkuyla yapmaya hazırlanıyor.
“Ayin”, Allah’ın huzurunda yapılır. Allah’ın huzurunda ise kişinin, önce “tertemiz” olması gerekir.
Ey, dünyanın öteki ucundan kalkıp gelen ve Çanakkale kıyılarında, yalnızca vatanının toprağını korumak namusu ve masumiyeti donanımıyla karşılarına çıkan Mehmetcik’lerimizi ve hatta onbeşli “Yavru Mehmetçik”lerimizi acımasızca öldüren dedelerinizin torunları…
Dedelerinizi, adına siz “savaş” dediğiniz için yasal açıdan bizim “cinayet” diyemediğimiz bu “olay”ı, üstelik yaptıkları yerde anmak üzere bir ayin düzenlemek için şimdi de, siz buradasınız. Allah’ın huzuruna çıkınca önce Allah’tan, sonra o şehit Mehmetçik’lerin ve şehit yavru Mehmetçik’lerin ruhlarından, dedelerinizi bağışlamalarını dileyin.
Ki, onlar da tertemiz olabilsinler Allah’ın huzurunda.
Çünkü ancak böylesi içtenlikli bir özür temizleyebilir onların ellerindeki “okyanusların bütün sularının ve Arabistan’ın bütün kokularının temizleyemeyeceği” masum ve onurlu Mehmetçik kanını…
Etiketler:anma toplantıları, Arabistan, ayin, Balkan, barbar, Çanakkale Boğazı, Çanakkale kıyıları, Ermeni, Ermeni kökenli Osmanlılar, Fransız askerleri, Fransızlar, manzara-i umumiye, Mehmetçik, nefs-i müdafaa, onbeşli, soykırımcı, yedi düvel, yedi düvel donanması