Yıl, 1912-1913. Balkan’larda kolu, bacağı kopartılmış bir ülke… Önemli bir bölümü yokedilmiş perişan bir ordu… Üretici gücü cephelerde eritilmiş, yokedilmiş bir nüfus… Saldırgan düşmanla savaşmak için gönderildiği Suriye ve Yemen cephelerinde, bir yandan da sırtlarını, dindaşlarının kurşunlarından korumaya çalışan bir ordu. Güney’de, Fransız askerlerinin üniformasıyla işgalci Fransızlar’a destek […]
Biz Türk halkı, çok mu “saf”ız, çok mu “aciz”iz ya da çok mu “nazik”iz? Büyüğümüz olarak benimsediğimiz bir kişiye “yakıştırılıp”, onun tarafından söylendiği ileri sürülen herhangi bir sözün, doğruluğunu hiçbir süzgeçten geçirmeden, doğruluğundan hiçbir kuşku duymadan, aktarıldığı biçimiyle “doğru” olarak kabul etmemizin nedeni, bizim bu üç özelliğimizden acaba hangisidir? “Büyük sözü” olduğu ileri sürülen herhangi […]