On gün önceki o gecenin yarısından sonraki saatlerde sokağın başından sonuna, sonundan başına doğru bir o yana, bir bu yana yürüyordum ama aklım fikrim sürekli Yassıada Mahkemesi’ndeydi. 50 yıl sonra şimdi, yine Yassıada’daydım ve salonda yine duruşmalarını izliyordum. “Parti grup kararı almıştı ve biz hepimiz, bu karara itirazsız uymak zorundaydık, Muhterem Reis beyefendi…” diyordu […]
Kendi kurduğu hastanelerin ve otellerin lokantalarında, kendi yediği yemeğin, konuğuna ısmarladığı bir fincan kahvenin bile parasını ödemeyi bir yaşam terbiyesi olarak benimseyen Mehmet Haberal, nereden bileceksiniz, dostlarını rahatsız eden bir yaşam terbiyesini daha, kendine özgü katı bir yaşam ilkesi olarak uygulamaktadır. Ne denli yakın olursanız olunuz, ona bir armağan vermeyi başaramazsınız. Almıyor, çünkü; kabul etmiyor, […]