Evime doğalgaz tesisatı döşeteceğimi duyan bir
“deneyimli kişi”nin uyarısına uyarak, bu işi ben de bir dostumun şirketine yaptırmaya karar verdim ve...
Doğalgaz işinde en birinciye gelen bir şirketin, en birinciye gelen kişisi olan bir dostumdan bu konuda yardım istedim.
“Bu işi bana havale ettin ya, gerisini merak etme sen" dedi en birinciye gelen doğalgazcı dostum
“Sana hemen yarın sabah en kral ekibimizi gönderirim, üç gün içinde, hadi bilemedin en fazla beş gün içinde senin bu işini hallederiz."
Ertesi sabah ailecek erken uyandık, dostumun şirketinden gelecek en kral doğalgaz tesisatçısı ekibi beklemeye başladık.
Saat onbuçuğa kadar bekledikten sonra, şirketin patronu dostuma telefon ettim:
“En kral ekibin başına, Allah saklasın, bir kaza filan gelmiş olmasın, yoksa?” dedim
En birinciye gelen doğalgaz şirketinin, en birinciye gelen kişisi olan dostum, en kral ekibin bu saate kadar neden işbaşı yapmamış olabileceği konusundaki görüşünü açıkladı:
“Ellerinde ufak bir iş daha vardı, herhalde önce onu bitirmek istemişlerdir...” dedi ve ekledi:
"Senin, dostum olduğunu onlar da biliyor... Seni yabancımız görmedikleri için, nasıl olsa kusurlarına bakmayacağını da biliyorlardır...”
Doğalgaz işinde
Türkiye’nin en birinciye gelen şirketinin, en birinciye gelen kişisinin, en kral ekibi, dördüncü günün akşamüstü bizim eve gelmişler ve...
Evde kimseciklerin olmadığını görünce, emanetleri apartman görevlimize bırakmışlar.
“Şu oksijen tüpü, şu matkap, şu malzemeler, şu kenevirler ve şu tezgah, burada bir yerde kalsın" demişler
“Biz iki üç güne kadar gelir, çalışmaya başlarız. Bunlar burada kalsın ki, biz geldiğimiz zaman hepsini, elimizin altında hazır durumda bulalım..."
Doğalgazcı dostuma bir kez daha telefon ettim.
“Seninle aramızdaki dostluğu biliyorlar ya” dedi dostum
“Sana güvenmişler, bak, tüm malzemelerini sana emanet etmişler... Bizim çocuklar, benim bir dostumun, şirketimizin de dostu olacağını bilirler... Dostun ise, dostun kusurunu görmeyeceğini de bilirler...”
Doğalgaz tesisatı yapma işinde oldukları denli, naz yapma işinde de en kral olduklarını kabullendiğim ekibin, daha sonra, sürpriz yapma işinde de en kral olduğunu anladım.
Geleceklerinin bildirildiği günden tam dört gün sonra bir sabah ansızın gelebildiklerinde, evde bizi taze demlenmiş çaysız yakaladılar.
Bu kış gününde kendilerine birer yudum taze çay ikram edemeyişimizin üzüntüsü, onların işe başlamalarından duyduğumuz sevincimizi bile gölgeledi.
En kral ekip mensuplarının biri, elindeki dev matkapla duvarlarda doğalgaz borularının geçebileceği büyüklüklükte delikler açarken, ekibin öteki elemanlarının bir bölümü, kaynak makineleriyle eski kalorifer borularını kesiyor, bir bölümü ise kombi denilen aygıtı duvara yerleştirmeye çalışıyordu.
Tüm odalarıyla evimizin bir savaş alanına dönmesinden tam dört saat sonra, evdeki tüm çalışma sesleri birden kesiliverdi.
"Hayrola?” dememize kalmadan, en kral ekibin en kral sorumlusu, korkunç haberi açıkladı:
"Matkabımızın ucu kırıldı" dedi
“Elimizde olmayan teknik nedenlerden ötürü ekibimiz, çalışmalarına en erken yarına kadar ara vermek zorundadır...”
Dostumun, bizi yabancı saymayan en kral ekibini üzmemek için, ezile büzüle sordum:
“Acaba biriniz yeni bir matkap ucu almaya gittiğinde, öteki arkadaşlarınız eski boruları kesme işine ya da kombi takma işine devam edemezler mi?”
Edemezlermiş. Çünkü o zaman, en kral ekibin ekipliği bozulurmuş, ekip olmalarının anlamı kalmazmış.
Tozlardan ve sıva parçalarından korunmaları için odaların ortasına üstüste yığıp, üzerlerini eski örtülerle kapatmaya
çalıştığımız eşyalarımız arasında biz üç günümüzü geçirdik, bu süre içinde dostumun en kral ekibinin mensupları da, matkaplarının kırılan ucu yerine yenisini buldular, onu getirdiler.
Duvar delme ve eski boruların kesme işleri başlayıp, ev yeniden toz duman içinde kalırken biz de, ailece bayram havası yaşadık.
En kral ekibi ertesi gün öğle saatlerine kadar bekledik, fakat ne gelen oldu, ne giden oldu.
Şirkete telefon ettim, şirketin en birinciye gelen kişi olan dostuma kuşkumu bildirdim:
"Çocukların başlarına, Allah saklasın, kötü birşey gelmiş olmasın?” dedim
“Çok üzülüyorum."
Dostum patron, hiç de oralı olmadı:
“Yahu, yabancı bir müşteri gibi konuşmana ne gerek var şimdi?” dedi "Sen benim nasıl olsa kırk yıllık dostumsun. Seni onlar da dost kabul ediyorlar. Ne olur sen de onları dost bilsen de, ufak tefek kusurlarını görmezlikten gelsen ya..."
Tam birbuçuk aydan buyana evcek, iki cephede savaşım veriyoruz. Bir yandan en sert davranışlarımızla kışın bu acımasız soğuğuna karşı direnmeye çalışıyoruz.. Bir yandan da, dostumun en birinciye gelen doğalgaz şirketinin en kral ekibinin arada sırada uğrayıp, bir iki saatlik çalışmasında, ekip elemanlarına elimizden geldiğince hoşgörülü davranıp, onları hoş tutmaya özen gösteriyoruz.
Birbuçuk ayda başıma gelenlerin ne olduğunu bildiğim için, onları şimdi yazmaya kalkarak, bir kez daha yaşamak istemiyorum. Fakat bu doğalgaz işinde, artık ben de
"deneyimli bir kişi” sayıldığımdan, bu deneyimimin verdiği yetkiyle size küçücük bir uyarıda bulunmak istiyorum:
"Evinize doğalgaz tesisatı döşetmek istiyorsanız, bir dostunuzun en birinciye gelen makamda olduğu bir şirket aramayı bırakın da, kesinlikle yabancınız olan bir şirket bulmaya bakın bu iş için..."
Yoksa, yapım işçileriyle iyi geçineyim derken, sizin karşınıza da dostunuzun dostluğundan olmak tehlikesi çıkabilir.
doğalgaz borularıDoğalgaz tesisatçısıdostkral ekipkusurmalzemematkapmete akyolsavaş alanıustayabancı tesisatçı