Menü
Kategoriler
12aralik1993basyazi
Doğalgazdan önce doğalgazcılara dikkat
12 Aralık 1993 1993
Evime doğalgaz tesisatı döşeteceğimi duyan bir “deneyimli kişi”nin uyarısına uya­rak, bu işi ben de bir dostumun şirketine yaptırmaya karar ver­dim ve... Doğalgaz işinde en birinciye gelen bir şirketin, en birinciye gelen kişisi olan bir dostumdan bu konuda yardım istedim. “Bu işi bana havale ettin ya, gerisini merak etme sen" dedi en birinciye gelen doğalgazcı dostum “Sana hemen ya­rın sabah en kral ekibimizi gönderirim, üç gün içinde, ha­di bilemedin en fazla beş gün içinde senin bu işini hallede­riz." Ertesi sabah ailecek erken uyandık, dostumun şirketinden gelecek en kral doğalgaz tesi­satçısı ekibi beklemeye başla­dık. Saat onbuçuğa kadar bekle­dikten sonra, şirketin patronu dostuma telefon ettim: “En kral ekibin başına, Al­lah saklasın, bir kaza filan gel­miş olmasın, yoksa?” dedim En birinciye gelen doğalgaz şirketinin, en birinciye gelen kişisi olan dostum, en kral eki­bin bu saate kadar neden işbaşı yapmamış olabileceği konusun­daki görüşünü açıkladı: “Ellerinde ufak bir iş daha vardı, herhalde önce onu bitir­mek istemişlerdir...” dedi ve ekledi: "Senin, dostum olduğunu onlar da biliyor... Seni yaban­cımız görmedikleri için, nasıl olsa kusurlarına bakmayacağı­nı da biliyorlardır...” Doğalgaz işinde Türki­ye’nin en birinciye gelen şirke­tinin, en birinciye gelen kişisi­nin, en kral ekibi, dördüncü gü­nün akşamüstü bizim eve gel­mişler ve... Evde kimseciklerin olmadı­ğını görünce, emanetleri apartman görevlimize bırakmışlar. “Şu oksijen tüpü, şu mat­kap, şu malzemeler, şu kene­virler ve şu tezgah, burada bir yerde kalsın" demişler “Biz iki üç güne kadar gelir, çalışmaya başlarız. Bunlar burada kalsın ki, biz geldiğimiz zaman hepsi­ni, elimizin altında hazır du­rumda bulalım..." Doğalgazcı dostuma bir kez daha telefon ettim. “Seninle aramızdaki dost­luğu biliyorlar ya” dedi dostum “Sana güvenmişler, bak, tüm malzemelerini sana emanet et­mişler... Bizim çocuklar, be­nim bir dostumun, şirketimi­zin de dostu olacağını bilirler... Dostun ise, dostun kusurunu görmeyeceğini de bilirler...” Doğalgaz tesisatı yapma işinde oldukları denli, naz yap­ma işinde de en kral olduklarını kabullendiğim ekibin, daha sonra, sürpriz yapma işinde de en kral olduğunu anladım. Geleceklerinin bildirildiği günden tam dört gün sonra bir sabah ansızın gelebildiklerinde, evde bizi taze demlenmiş çaysız yakaladılar. Bu kış gününde kendilerine birer yudum taze çay ikram edemeyişimizin üzüntüsü, onla­rın işe başlamalarından duyduğumuz sevincimizi bile gölgele­di. En kral ekip mensuplarının biri, elindeki dev matkapla duvarlarda doğalgaz borularının geçebileceği büyüklüklükte delikler açarken, ekibin öteki ele­manlarının bir bölümü, kaynak makineleriyle eski kalorifer bo­rularını kesiyor, bir bölümü ise kombi denilen aygıtı duvara yerleştirmeye çalışıyordu. Tüm odalarıyla evimizin bir savaş alanına dönmesinden tam dört saat sonra, evdeki tüm çalışma sesleri birden kesiliver­di. "Hayrola?” dememize kal­madan, en kral ekibin en kral sorumlusu, korkunç haberi açıkladı: "Matkabımızın ucu kırıldı" dedi “Elimizde olmayan teknik nedenlerden ötürü ekibimiz, çalışmalarına en erken yarına kadar ara vermek zorunda­dır...” Dostumun, bizi yabancı say­mayan en kral ekibini üzmemek için, ezile büzüle sordum: “Acaba biriniz yeni bir matkap ucu almaya gittiğinde, öteki arkadaşlarınız eski boru­ları kesme işine ya da kombi takma işine devam edemezler mi?” Edemezlermiş. Çünkü o za­man, en kral ekibin ekipliği bozulurmuş, ekip olmalarının an­lamı kalmazmış. Tozlardan ve sıva parçala­rından korunmaları için odala­rın ortasına üstüste yığıp, üzer­lerini eski örtülerle kapatmaya çalıştığımız eşyalarımız arasın­da biz üç günümüzü geçirdik, bu süre içinde dostumun en kral ekibinin mensupları da, matkaplarının kırılan ucu yeri­ne yenisini buldular, onu getirdiler. Duvar delme ve eski borula­rın kesme işleri başlayıp, ev ye­niden toz duman içinde kalır­ken biz de, ailece bayram hava­sı yaşadık. En kral ekibi ertesi gün öğle saatlerine kadar bekledik, fakat ne gelen oldu, ne giden oldu. Şirkete telefon ettim, şirke­tin en birinciye gelen kişi olan dostuma kuşkumu bildirdim: "Çocukların başlarına, Al­lah saklasın, kötü birşey gel­miş olmasın?” dedim “Çok üzülüyorum." Dostum patron, hiç de oralı olmadı: “Yahu, yabancı bir müşteri gibi konuşmana ne gerek var şimdi?” dedi "Sen benim nasıl olsa kırk yıllık dostumsun. Se­ni onlar da dost kabul ediyor­lar. Ne olur sen de onları dost bilsen de, ufak tefek kusurları­nı görmezlikten gelsen ya..." Tam birbuçuk aydan buya­na evcek, iki cephede savaşım veriyoruz. Bir yandan en sert davranışlarımızla kışın bu acımasız soğuğuna karşı direnme­ye çalışıyoruz.. Bir yandan da, dostumun en birinciye gelen doğalgaz şirketinin en kral eki­binin arada sırada uğrayıp, bir iki saatlik çalışmasında, ekip elemanlarına elimizden geldi­ğince hoşgörülü davranıp, onla­rı hoş tutmaya özen gösteriyo­ruz. Birbuçuk ayda başıma ge­lenlerin ne olduğunu bildiğim için, onları şimdi yazmaya kal­karak, bir kez daha yaşamak istemiyorum. Fakat bu doğalgaz işinde, artık ben de "deneyimli bir kişi” sayıldığımdan, bu de­neyimimin verdiği yetkiyle size küçücük bir uyarıda bulunmak istiyorum: "Evinize doğalgaz tesisatı döşetmek istiyorsanız, bir dos­tunuzun en birinciye gelen makamda olduğu bir şirket aramayı bırakın da, kesinlikle yabancınız olan bir şirket bul­maya bakın bu iş için..." Yoksa, yapım işçileriyle iyi geçineyim derken, sizin karşınıza da dostunuzun dostluğundan olmak tehlikesi çıkabilir.
Bir Cevap Yazın
*
Menu Title