Bir ulusun varlığının anlamı ve soyluluğunun değer ölçüsü, içinden geldiği tarihin derinliği olduğu denli, o tarihsel derinlikteki şerefli davranışlarıdır, şerefli eylemleridir, bu davranış ve eylemlerinin oluşturduğu şerefli olaylarıdır. Bir ulus ancak, arkasındaki yaşanmış zamanın derinliğinin ve şerefinin oluşturduğu işte böylesi sağlam bir güvencenin varlığıyla güvenle bakabilir önündeki zamanın sonsuzluğuna… Yaşamını şerefle sürdürebilmesi için de, bu nedenle geçmişindeki şerefine sahip çıkmak, onu korumak zorundadır. Türk ulusu, soylu ve şerefli yapısının doğasına ve tüm sorumluluğunu omuzlarının ve başının üstünde taşıdığı tarihine her zaman sahip çıkmaya hazır olduğunu yakın tarihimizde, üzerimize saldırttıkları Yunan ordusu aracılığıyla Avrupa’nın emperyalist güçleri karşısında, 88 yıl önce bir 19 Mayıs günü, elindeki kazma kürekle, süngü tüfekle ayağa kalkarak kanıtlamıştır. Türk ulusu aynı “mülkiyet hakkı”nı, 87 yıl önce bir 23 Nisan günü, “Ulusal Egemenlik” gücünü çatısı altına sığdırabildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurarak ve İstanbul Hükümeti’nin kabul ettiği sözüm ona Sevr Antlaşması’nı yok sayarak kanıtlamıştır. İşgalci tüm emperyalist güçler karşısında 85 yıl öncesinin bir 26 Ağustos günü, bir 30 Ağustos günü ve bir 9 Eylül günü de Türk ulusu, bu sahiplik hakkını, üstelik nasıl kullanabileceğini de kanıtlamakla kalmamış, bilmeyenlere öğretmiştir de… 84 yıl önce 24 Temmuz’da Lozan’da ve 29 Ekim’de Ankara’da tüm dünya ülkeleri, Türk ulusunun bu sahipliğinin yalnızca tanıkları olarak kalmamışlar, bu sahipliği onaylamak zorunda da kalmışlardır. Türk ulusu, tarihsel derinliğinin çeşitli kulaçlarında özenle barındırdığı ve en küçük bir dokunma karşısında bile ödünsüz korumaya geçtiği bu şerefli geçmişine sahipliğini, bir kez de geçen ay, 14 Nisan günü kanıtlamıştır. Türk ulusu o gün, çağdaş varlığının temel taşı laiklik ilkesine ne denli özen ve duyarlılıkla sahip çıktığını, Atatürk’ün çevresinde bütünleşerek kanıtlamıştır. Ve yaşanmış zamanının ulusal şerefinden kaynaklanan bir güvenceyle, önündeki yaşanacak zamana eksiksiz bir güvenle baktığını da anlatmıştır tüm düşman bilinenlere de, tüm dost bildiklerine de… 14 Nisan “Atatürkiye Günü”, soylu Türk ulusuna kutlu olsun.19 MayısAtatürkiyeAvrupa’nın emperyalist güçleriemperyalist güçlerLozanSevr AntlaşmasıTürkiye Büyük Millet MeclisiUlusal EgemenlikYunan ordusu