Kurtuluş Savaşı’mız ve Devrim Tarihi’miz konularındaki yazılarını yıllardan bu yana yararlanarak okuduğumuz Dr. Sıtkı Aydınel, kimi okurlarımızın sandığı gibi bir tıp doktoru değildir, bir “Türk Devrim Tarihi” doktorudur. “Emekli” sıfatını sevmediği için kullanmadığı bir de “Emekli tümgeneral” kimliği vardır Dr. Sıtkı Aydınel’in. Onun Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki son görevi, 12 Eylül 1980 sonrasında atandığı ve ancak […]
Haberciliğin temelindeki kural, “Haberin temelinin, haberin zirvesinde olduğudur.” Bu kurala göre haberdeki en önemli bilgi, her zaman, haberin en tepesindeki yerindedir. Gazeteci o en önemli bilgiyi oraya, okura öncelikle ulaştırmak için değil, yazı işleri yönetmenini heyecanlandırmak için yerleştirir. Çünkü onu heyecanlandırıp uyandırdığında, onun da okurları heyecanlandıracağını, okurları uyandıracağını bilir. Bu görevini yaparken yazı işleri […]
Mondros mütarekesinden sonra ordusuz bırakılan ülkemiz, 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’e çıkarılan 12 bin Yunan askerine işgal ettirildiğinde Mustafa Kemal Paşa, Türk ulusunun kendine özgü bir özelliğine güvenerek bir gün sonra Samsun’a hareket etti, dört gün sonra da Anadolu topraklarında Kurtuluş Savaşı başlattı. Ordusu, parası ve bir örgütü bile bulunmayan Mustafa Kemal Paşa’nın “yedi […]
Nisan ortalarından buyana ülkemizin çeşitli yörelerinde düzenlenen mitinglerin önde gelen ortak özelliklerinden biri de, “önce kadınlar, önde kadınlar” özelliğidir. Kapak düzenimiz ve kapaktaki başlığımız, mitinglerin bu önemli özelliğini belirtmektedir. Bu mitinglerde Türk kadını, çağdaş beyinsel aydınlığıyla, “annelik koruma içgüdüsü”nü birleştirerek harekete geçmiştir ve… Bir tehlike karşısında yavrusunu korumak için doğasında her zaman hazır beklettiği […]