• 13subat1994basyazi Anladık şimdi, aşkımız bitti…

    Mahallenin külhanbeyi, aşk yüzünden kalbi paramparça olmuş delikanlıyı hem azarladı, hem teselli etti: “Kadın milletinin gözya­şından ve tebessümünden korkacaksın diye sana az mı nasihat etmiştik, oğlum?..” dedi “Gözün kararmıştı, ku­lakların tıkanmıştı… Ne lafımızı dinledin, ne gerçeği gö­rebildin…” Aşk sandığı duygularının, birkaç ay içinde hayal kırıklı­ğına dönüşüverdiğini gören gencecik delikanlı, bir yandan hıçkırarak ağlıyordu, bir yan­dan […]


  • 6subat1994basyazi “Şehrin delisi” kişiler yine ortalıkta…

    Hemen her ilimizde en az birer tane bulunan “Şehrin delisi” tipinin kökleri, Şirket-i Hay­riye vapurlarının İs­tanbul sahillerinde ilk görüldüğü günlere uzanır. Bu vapurların suda batma­dan bir sahilden öteki sahile gidebilme özellikleri, İstan­bul’da kimi kişilerin kafaları­nın içlerinde büyük fırtınalar yaratmıştır. Aslında içlerinden çoğu ha­lim, selim, uslu, terbiyeli yaradılışta olan bu kimi kişilerin, “günün ilerleyen saatlerinde” giderek […]


  • 30ocak1994basyazi Ağamız, kızımızın elini kaç dakika sıktı?..

    Köyün ağasının oğlunun düğününden dönen köy halkı, soluğu kö­yün en güzel, fakat en fukara kızının babası­nın tek gözlü evinin ka­pısı önünde aldı. Sevinçli haberi, köyün en yaşlı, en itibarlı kişisi verdi: “Gözlerin aydın olsun, müj­deler olsun, Recep kardeş” dedi “Ağamız senin kıza hem Hoşgeldin’ dedi, hem kızının elini sıktı, hem de kızının sıktığı eli­ni bir […]


  • 23ocak1994basyazi Bir Güzel İnsan…

    Halit Kıvanç ile yete­nekleri arasında, her maddesi saygıyla uy­gulanan özel bir anlaş­ma vardır. Yetenekleri, Halit Kıvanç’ın doğuşunu ve varoluşunu sağlayacaktır; Ha­lit Kıvanç ise, bu yeteneklerini yaşamı süresince canlı tutacaktır. Bu özel anlaşma sonucu Ha­lit Kıvanç, her dönemin genç ku­şaklarının yaşamında “şimdiki zaman” kipinin kıpır kıpır canlı bir simgesi olmuştur, “dün”ü de yaşayan kuşakların yaşamında ise, […]


  • 9ocak1994evvelzaman1 Abdülhamid’in hiç duyulmamış hazin hikayesi

      Bir zamanlar donan­masının yelkenlerini atlastan, halatlarını ib­rişimden yaptırabile­cek denli güçlü olan Osmanlı İmparatorluğu, me­ğer öylesine sıkıntılı bir döne­me girmiş ki, donanmasına bir gemi, iki üç top alabilmek için, Padişah’ının kişisel mücevher koleksiyonunu satmak zorun­da kalmış. Sultan Abdülhamid’in ki­şisel mücevher koleksiyonu­nun, İttihat ve Terakki Par­tisi Hükümeti tarafından 1911 yılında Paris’te bir otelde, açık arttırmayla satıl­dığını, […]


YASAL UYARI: Bu sitede yer alan tüm içerik, METE AKYOL'a aittir. METE AKYOL'un yazılı izni olmadan, bu içeriğin kopyalanması, imzalı veya imzasız kullanılması, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Menu Title