Menü
Kategoriler
Havada “Uyan Borusu” Sesi Var
01 Eylül 2014 2014
  Yazarımız Cengiz Özakıncı’nın geçen sayımızda yayımlanan “Yeni Hilafet Tuzağı” başlıklı yazısı, okurlarımız, kamuoyu düşünce önderleri ve çeşitli basın yayın organlarında büyük ilgi yanısıra, geleceğimizle ilgili ciddi kaygılar da doğurdu. Başlarda “Neler oluyor?” sorusuyla konunun çektiği ilgi, giderek “Bu iş nereye götürülmek isteniyor?” kaygılarına dönüştü. Kaygılarımızın nedeni, suyu yine hafif hafif ısıtıp, sıcaklığını yükselterek kaynatma noktasına getirmek yöntemiyle, bu kez de “hilafet”in önce gündemimize, sonra yaşam biçimimize sokturulma çabalarının ilk ayak sesleriydi. Anımsayacaksınız, söz konumuz yazısında Cengiz Özakıncı, Türkiye’de belirli bir dönemden sonra, belirli amaçlar doğrultusunda ve belirli odaklar tarafından başlatılan sinsi bir propagandaya dikkatlerimizi çekmiş, günümüze değin uzatılan ve günümüzde bile sürdürülen “Atatürk’ün Nutuk’ta ‘hilafet oyunları’ adını verdiği bu tehlikeli oyun karşısında tümümüzü, “Tuzak” sözcüğünün sivri ucunu kullanarak uyarmıştı. Bu sözcükle Özakıncı ayrıca, tuzağın tanısını da yapmış, hedefini de açıklamıştı. Okurlarımızın, “Yeni Hilafet Tuzağı” ile ilgili görüşlerini ve kaygılarını telefonda birbirleri ardısıra açıkladıkları bir sırada, bir başka yazarımızdan, bu kez Sinan Meydan’dan, aynı konuda bir yazı aldık. Sinan Meydan da aylık yazısını aynı konuya, “Hilafetin kaldırılması” konusuna ayırmıştı ama… Yazısında yazarının adından söz etmemesine karşın, “Yeni Hilafet Tuzağı” başlıklı yazıya yer yer yanıt veriyor, Cengiz Özakıncı’nın tarihsel belgelere dayanarak açıkladığı bilgilerin önemli bir bölümüyle “zıt” görüşler ileri sürüyordu. Örneğin Cengiz Özakıncı, yazısında “Hilafet TBMM’de saklı tutulmaktadır görüşü gerçeğe aykırıdır” derken Sinan Meydan, “Atatürk’e göre de Halifelik, yeni durumda, esasen TBMM’dir, hükümettir” diyor, yine ismini belirtmeden Cengiz Özakıncı’yı, “çocukça bir hayal ve çocukça bir korku ile gerçekleri çarpıtan kişi” ithamının hedefi konumuna yerleştiriyordu. Bunların yanısıra yazısı, Bütün Dünya’nın en çok okunan ve en çok yararlanılan yazarı Cengiz Özakıncı’nın, bir ay önce okurlarımıza gururla sunduğumuz araştırmasındaki bilgi ve belgelerle örtüşmeyen görüşler ve ifadeler içeriyor, bu da yalnızca bugünkü okurlarımızı değil, yirmi, otuz, hatta daha ileri yıllardaki okurlarımızı da şaşırtacak bir tablo oluşturuyordu. Bu nedenle iki yazarımızın aynı konudaki, fakat birbirinden tümüyle değişik bu yazılarını, bir dosya düzeni içinde, birlikte yayımlamaya karar verdik. İlerideki sayfalarımızda bulacağınız bu dosya içeriğinde Sinan Meydan’ın bu ayki yazısı ile Cengiz Özakıncı’nın bir kez daha yayımladığımız geçen ayki yazısının yanyana yer almalarının iki nedeninden ikincisi, gerçeği kendinizin bulmanızı sağlamak… Birincisi ise, “Uyan Borusu”nun uyarı sesinin kapsama alanını biraz daha genişletebilmek görevinde bizim de katkıda bulunmak isteğimizdir.
Bir Cevap Yazın
*
Menu Title