Duvarlarına öküz resimleri çizerek mağaralarına da, yaşamlarına da güzellikler katmaya çalışan büyüüüüük büyük dedelerimize karşı yüreğimde ve beynimde, giderek yoğunlaşan bir özenti oluşuyor. O resimlerle onlar, içinde yaşadıkları “mağara devri”nin izlerini oluştururlarken, ayırdına bile varmaksızın, önlerindeki milyarca yıl sonrası için “insan olduklarının kanıtı” bilgiler de hazırlıyorlardı. Sözcükler yerine çizgilerle ulaştırdıkları bu bilgilerde dedelerimiz, öküzlerin kendilerinden […]
Birer bireyi oldukları ortak toplumda, kendileriyle birlikte yaşadıkları özürlü kişilere yardımcı olmak, toplumun onlar dışındaki bireyleri için en önde gelen toplumsal ve insansal bir sorumluluktur. Karşı kaldırıma geçmek için adımlarını, elindeki beyaz bastonuyla yokladığı yoldan gelen sesin yönüne atmak zorunda olan bir kör kişinin koluna girip, karşı kaldırıma onunla kolkola geçmenin iç huzurunu bu sorumluluğun […]
“Bölünmez bütün”lük, Türk ulusunun kararının, dileğinin ve duasının ötesinde ayrıca, somut bir gerçeğinin de ifadesidir. Bu ulusal gerçeğimizin kaynaklandığı içiçe geçmiş yapımız, bir yandan bizi kendimize özgü bir nitelik sahibi kılarken, bir yandan da sosyoloji bilimine yeni yeni örnek oluşumlar kazandırmaktadır. Türkiye’de eti çatalla tabağa bastırıp, öteki eldeki bıçakla o et parçasından ancak ağza alınabilecek […]